19 Ocak Salı günü başlayan çiftçi ve hayvan besicilerinin gösterileri 14 günü tamamladı. Hükümetin, üçüncü memorandum uyarınca hayata geçirmeye hazırlandığı yeni sosyal güvenlik yasası ve vergi yasasına karşı çıkan çiftçi ve hayvan besicileri ülke genelinde merkezi yollara çıkardıkları traktör ve iş makinalarıyla eylemlerine devam ediyor.

Büyük çoğunluğu kuzey Yunanistan'da olmak üzere çiftçiler tüm ülkede 60 noktada barikat kurdu. Ülke genelindeki çiftçi ve hayvan besicilerinin oluşturduğu barikatlarda toplam 15 bin civarında traktör olduğu ifade edildi. Eylemciler, kuzey Yunanistan'daki Egnatia otoyolunu ve ülkenin diğer merkezi yollarını her gün belirli bir süre trafiğe kapattı. Sosyal güvenlik yasası ve yeni vergi sistemine tepki gösteren çiftçi ve hayvan besicileri, kuzey Yunanistan'daki gümrük kapılarında da günde iki saat süreyle geçişlere izin vermediler.

ÇİFTÇİ VE HAYVAN BESİCİLERİ NE İSTİYOR?

10 gündür yollara dökülerek, yeni kemer sıkma önlemlerine tepki gösteren çiftçi ve hayvan besicileri, tarım sektörünü ilgilendiren yasa tasarısının geri çekilmesini ve hükümetle diyaloğun yeniden başlamasını istiyor. Çiftçi temsilcileri, özellikle OGA (Tarım Sigortası) primlerinin arttırılmasına karşı çıkıyor. İki yıl öncesine kadar vergilendirilmeyen çiftçilere uygulanacak vergi sisteminde vergilendirme oranlarının yükseltilmesi de tepki çeken bir başka konu.

Hükümet ve Tarım Bakanı ise sosyal güvenlik sisteminin mutlaka yenilenmesi ve sağlıklı bir hale getirilmesi gerektiğini savunarak, diyaloğa açık olduğunu ifade ediyor. Hükümet yetkilileri, sigorta primlerinin arttırılmasıyla birlikte yeni düzenlemelerin özellikle küçük çiftçileri koruduğunu iddia ediyor. Eylemlerine devam eden çiftçi ve hayvan besicileri ise taleplerine olumlu yanıt verilmediği takdirde gösterilen sürdürüleceğini belirtiyor.

HÜSEYİN ESAT

Trakya Tütün Üreticileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Esat, Yunanistan'ın bir çok bölgesinde devam eden çiftçi eylemleriyle ilgili olarak GÜNDEM'e önemli açıklamalarda bulundu.

Geçen günlerde Gümülcine'de yapılan çiftçi eylemine de değinen Başkan Esat, zaman zaman bazı taşkınlıklar yaşanmış olsa da çiftçilerin yasalara uygun şekilde hareket ettiklerini söyledi. Esat, Yunanistan genelindeki diğer çiftçi temsilcileriyle birlikte aldıkları karar doğrultusunda, Tarım Bakanı Vangelis Apostolu'ya mecliste oylaması yapılacak çiftçi sigortalarında ödeme artışı, çiftçiler için uygulanan vergilendirme sistemi ve üretim maliyetlerindeki Katma Değer Vergisi (FPA) artışı konularının kabul edilemez olduğunu ileterek, söz konusu yasanın geri çekilmesini istediklerini belirtti.

"BU YASALARI BİZ ÇİFTÇİLERİN KABUL ETMESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ"

Kooperatif olarak Doğu Makedonya - Trakya eyaletindeki diğer çiftçi dernekleriyle birlikte toplantı yaptıklarını kaydeden Esat, "Toplantıda çiftçilere uygulanması istenilen sigortalar, vergiler ve üretim maliyetinde KDV artışı konu başlıkları üzerinde fikir birliğine vardık. Yaptığımız eylemlerde de bunu açıkça ifade etmeye çalışıyoruz. Hükümetin derhal bu yasayı geri çekmesi gerekir. Ancak geri çektiği takdirde masaya oturabiliriz. Bu şekilde bu yasaları biz çiftçilerin kabul etmesi söz konusu olamaz."

Yasanın meclisten geçmesi halinde özellikle bölgedeki azınlık çiftçisinin çok zor durumda kalacağını belirten Esat, "Yeni yasayla birlikte çiftçi sigortasında neredeyse 3 kat bir artış olacak. Aynı şekilde çiftçiler direkt vergilendirilmeye tabi tutulacak. Hükümet çiftçiler üzerinden ne yapmak istiyor? Bu ülkede sadece çiftçiler yaşamıyor. Bizler vergi ödemeye karşı değiliz. Ancak bunun en adil ve en makul şekilde olmasını temenni ediyoruz. Çiftçilerimiz her yıl olduğu gibi bu yıl da 'Tarla Bildirimleri' beyannamesini yaptı. Ancak nedendir bilinmez, bir çok çiftçimiz bilinmeyen nedenlerden dolayı hala primlerini alamadı. İşin başında olan kişilerin bunları netliğe kavuşturması gerekir. Aynı durum 'Balkan Primi' alan vatandaşlar için de geçerli." diye konuştu.

"BİR ÇOK ÇİFTÇİ VERGİ ÖDEYEMEZ DURUMA GELECEK"

Hükümete, hayata geçirmeye hazırlandığı düzenlemeleri yeniden gözden geçirme çağrısında bulunan Esat sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetin yasada yer alan sigorta düzenlemelerini yeniden gözden geçirmesi gerekir. Bunun yanında çiftçiler gelirlerine göre vergilendirilmelidir. Çünkü insanımız zaten hali hazırdaki düzenlemeleri kaldıramıyor. Bu yasalar meclisten geçtiği takdirde bir çok çiftçi bu vergileri ödeyemez duruma gelecek. Bu ağır yükün altından kimse kalkamaz. Böyle vergilendirme asla olmaz. Ülke yöneticileri 'kriz var' diyorlar. Bu ekonomik kriz herkes için geçerlidir. Edindiğim bilgilere göre yanı başımızda komşu ülke Bulgaristan bile tütüncüye 2015 - 2020 yılları arası için 50 milyon euro ayırmış durumda. Bunu ülkemiz Yunanistan da yapabilirdi."

"EYLEMLER BAŞBAKANIN AÇIKLAMASINA BAÄžLI"

Eylemlerin önümüzdeki günlerde devam edip etmeyeceğiyle ilgili olarak Kooperatif Başkanı Hüseyin Esat, bunun Başbakan Aleksis Çipras'ın yapacağı açıklamalara ve çiftçi derneklerinin alacağı kararlara bağlı olduğunu söyledi.

"MİLLETVEKİLLERİNİ EZİK GÖRDÜM, BU KADAR PARTİZAN OLMAYA GEREK YOK"

Gümülcine'deki eylemde Tarım Bakanı Vangelis Apostolu'nun yanında Rodop Milletvekili Mustafa Mustafa ve İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek'in yer aldığını hatırlatan Esat, milletvekillerinin Bakan Apostolu'nun yanında sessiz kaldıklarını, ancak vekillerin bu tavırlarına saygı gösterdiklerini söyledi. Esat, "Bu kadar partizan olmaya gerek. Herkes hatırlayacaktır; geçtiğimiz yıllardaki Gümülcine'deki bir eylemde dönemin Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman'a tepki gösterilmişti. Bizlerde partizanlık yok. Ama insanımızın da bazı gerçekleri görmesi ve bilmesi gerekir diye düşünüyorum. Maalesef bu son eylemlerde milletvekillerimiz bizlere destek olmadılar. Bu eylemde milletvekilleri bizlere destek olmadı ve kendilerinin Tarım Bakanı Vangelis Apostolu'nun karşısında ezik olduklarını gördüm. Onları bu şekilde görünce bölge insanımız adına üzüldüm." dedi.

Çiftçinin durumunun her geçen gün biraz daha kötüye gittiğinin altını çizen Esat, son eyleme azınlık çiftçisinin de destek verdiğini belirterek, "Az sayıda da olsa bizler de buradan yetkililere mesajımızı verdik. Gümülcine'de yapılan eylemin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Gümülcine'den sesimizi tüm Yunanistan geneline duyurmuş olduk. Gösteri sırasında zaman zaman bazı taşkınlıklar yaşansa da, her şey yasalar çerçevesinde gerçekleştirildi." görüşlerine yer verdi.

"ÇİFTÇİMİZ EYLEM YAPMASIN DA NE YAPSIN?"

Eyleme katılan çiftçilerin farklı gruplara bağlı olduğu iddialarını ortaya atanların yanlış yaptığını vurgulayan Kooperatif Başkanı sözlerini, "Onun adamı, bunun adamı diye ayırmak ve suçlamak çok yanlış olur. Bölge insanımıza yönelik hiç kimse bu şekilde yaklaşımlarda bulunamaz ve bulunmamalıdır. İnsanlarımızı yaftalamasınlar. Bunlar ayıp ve kabul edilmez davranışlardır. Burada sorun yaşayan ve yaşadığı sorunlar sürekli artan bir kesim var. Çiftçi kesimi var. Çiftçimiz ve hayvan besicimiz eylem yapmasın da ne yapsın?" diyerek tamamladı.

AZİZ SEBAHATTİNOÄžLU

İskeçe'ye bağlı Kırköy'de ikamet eden ve yıllardır çiftçilik ve hayvan besiciliği yapan Aziz Sebahattinoğlu çiftçi kesimine yeni yük değil, yükünün azaltılması gerektiğini söyledi.

"Çiftçi kesimi geleceğe ümitle değil, endişeyle bakıyor" diyen Aziz Sebahattinoğlu, "Ben çocukluk yaşımdan beri tarlayla, toprakla ve hayvanlarla uğraşıyorum. Hem çiftçilik yapıyorum, hem büyük baş hayvan besiciliği yapıyorum. Hayata geçirilmeye çalışılan şey çiftçinin cebinden daha çok vergi almaktır. Durum ne yazık ki bu. Senden vergi aracılığıyla alacak, benden sigorta aracılığıyla alacak. Çiftçi ne yazık ki uzun süredir para kazanmıyor, kazanamıyor. Her geçen yıl masraflar artıyor. Malımız ise ya aynı yerde duruyor ya da aşağıya doğru düşüyor. Bir örnek vereyim. Ben sekiz yıl önce 44 leptaya süt veriyordum. Bugün sütü 35 leptaya satıyorum. Ödemelerimiz her zaman gecikmeli olarak yapılıyor. Bu sekiz yıl içinde ürünümüzün fiyatı düştü. Ama masraflar sürekli arttı. Şimdi 800 euro olan OGA priminin birkaç yılda 1.500 euronun üzerine çıkacağı söyleniyor." ifadelerini kullandı.

"GELECEÄžE ÜMİTLE DEÄžİL, ENDİŞEYLE BAKIYORUZ"

Devletin çiftçiden talep ettiği verginin son yıllarda sürekli arttığını ve artmaya devam ettiğini kaydeden Sebahattinoğlu, "Çiftçi para kazansa tamam. Fakat geçmişe oranla daha az para kazanıyorsa çiftçi bu istenenleri nasıl ödeyecek. Ben söyleyeyim. Talep edilen vergileri ve OGA primlerini ödeyemeyek. Böylece devlet beklediği parayı toplayamayacak ve yeni önlemler alınacak. Bu işler böyle giderse hayvancılıktan vazgeçeceğiz. Biz karı koca olarak sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Bütün gün emek harcıyoruz. Ama ne yazık ki emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Çiftçi, köylü geleceğe ümitle bakmak istiyor. Ama geleceğe ümitle değil, endişeyle bakıyoruz. Biz çocukluktan beri çiftçiyiz. Ama çocuklarımıza, gençlerimize çiftçiliği tavsiye edemiyoruz.

Yetkililerden, çiftçi kesimine daha doğru, daha mantıklı bir şekilde bakmasını istiyoruz. Durum gerçekten zor. Özellikle bizim azınlık köylüsü sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntı her geçen gün artıyor. Köylerde çok sayıda çiftçi şu anda OGA primlerini ödeyemiyor. Bunlar sigortasız kişiler. Bu rakam son yıllarda daha da arttı. Adeta bir uçuruma tekerleniyoruz. İşler zor ve çözüm bekliyoruz. İnsanlar belki ses çıkartmıyor, ama kavruluyor. Artık vaziyeti tersine döndürmek lazım." diye konuştu.