Doğu Makedonya - Trakya Eyalet Eğitim Müdürlüğü'nün eğitim yılı başında, önce 12 azınlık okulunu öğrenci azlığı bahanesiyle kapatması, hemen ardından yıllarca azınlık okullarında uygulanan cuma günü programını değiştirmesi ve bunlar hayata geçirilirken azınlıkla diyalog ve istişare yapılmadan, "dayatma" yöntemiyle uygulamaya konulması azınlıkta büyük tepki yarattı. Bu duruma, azınlık eğitimiyle ilgili birikmiş sorunlar da eklenince Azınlık Okulları Encümenler Birliği, 17 Aralık Cuma günü için eylem kararı aldı. Karar uyarınca Batı Trakya genelindeki azınlık okullarında yüzde yüze yaklaşan bir boykot gerçekleşti.

Gel gör ki, boykot nedeniyle okula gitmeyen 5 binin üzerinde öğrenciyi, "daha iyi bir azınlık eğitimi istiyoruz" sloganıyla boykota katılan velileri ve koskoca bir azınlık toplumunu görmezden gelen bir zihniyet yine devredeydi. Ulusal basını geçtik, yerel Yunan basını dahi 17 Aralık Cuma günü yapılan azınlık okullarındaki boykota anca "yan gözle" bakabildi. Görmezden, duymazdan geldi. İskeçe ve Gümülcine'de birkaç Yunanca gazetede yayınlanan cılız bir iki haberin dışında, azınlık okullarındaki boykot görmezden gelindi.

Peki neden?
Çünkü azınlık kendi hakkını haykırdı. Çünkü boykota katılım yüzde yüze yaklaştı. Çünkü azınlık "daha iyi bir azınlık eğitimi istiyorum" dedi. Çünkü Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu eğitimde "hak gaspına hayır" mesajı verdi. Azınlığın haklı ve demokratik taleplerini görmezden, duymazdan gelen zihniyet, 17 Aralık okul boykotunda da görev başındaydı.

Azınlık basınına "güdümlü basın" diyerek suçlamayı, hedef göstermeyi, ötekileştirmeyi prensip haline getiren çevreler var ya... Peki, bu anlayışa ne demeli? Bölgede yapılan ve başarı oranı çok yüksek olan bir olayı, bir eylemi, bir boykotu görmezden gelmek neyin nesidir? Bunun demokrasiyle, insan haklarıyla açıklanır bir yanı var mıdır? Tabii ki yoktur.

Batı Trakya Türk Azınlığı'nın yıllarca dile getirdiği sorunlarını, çözüm taleplerini görmezden gelen, bu sorunları ve talepleri halı altına saklayan zihniyet yine devredeydi. Azınlığın varlığından dahi rahatsız olan bu anlayışın böylesine yüksek katılımlı ve başarılı bir boykotu dahi görmezden gelmesi de sadece "güdümlü" olmakla açıklanamaz. Bu anlayış aynı zamanda art niyetli bir anlayıştır.

Bu zihniyetin ne bölgeye, ne topluma, ne de ülkeye katabileceği bir şey yoktur!.. Bunu kavramak bu kadar zor olmasa gerek!..