Etkinliğe Türkiye'den gelen T.C. Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs konuşmacı olarak katıldı.

Etkinlik protokol konuşmalarıyla başladı. BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin Ahmet tarafından yapılan açılış konuşmasından sonra, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, Gümülcine Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Mustafaoğlu, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ve Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı yaptıkları konuşmalarda 12 Ocak Salı günü İstanbul Sultan Ahmet Meydanı'nda meydana gelen patlamayı ve dünyada yapılan tüm terör saldırılarını kınadılar.

Konuşmalardan sonra Prof. Dr. Derya Örs yaptığı sunumda Batı Trakya'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başladı. Örs konuşmasının devamında medeniyetimizin ve kültürümüzün kodlarından olan hoşgörü, adalet ve ilim kavramlarına değindi. Örs konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Sevgisizlik ve merhametsizlik bütün hastalıkların başıdır. Halbuki dinimiz selam kelimesinden başlamak suretiyle insanlara bir esenlik, sevgi, muhabbet ve bir emniyet vaat ederek insanlığa gönderildi. Hepimiz bu ortak inancı paylaşıyoruz. Siz ve biz ülkeler arasında çizgiler dışında hiçbir farklılığa sahip değiliz. İslam coğrafyası veya başka coğrafyalar, eğer siyasi ve fiziki bir takım sınırları görmezlikten gelirseniz bütün insanlığın ortak mülkü olan bir dünya üzerinde yaşıyoruz. İnsanlığın bu ortak mülkünün gerçek sahibi ise Kur'an'da da ifade edildiği gibi bütün alemlere malik olacak Cenab-ı Hak'tır. Dolayısıyla insanlığın saadeti, mutluluğu, refahı ve hepsi bu dünya düzenini doğru anlamak üzerine inşa edilmiştir."

GENÇLERİ NASIL YETİŞTİRECEÄžİZ?

Örs şöyle devam etti: "Bugün yaşadığımız en önemli sorunlardan birisi genç kuşakları nasıl geliştireceğimize ilişkin sorundur. Onlara hangi değerleri, erdemleri, ve faziletleri öğreteceğiz. Bu öğretimin, bilginin kaynağını nereye dayandıracağız. Böyle bir sorun sadece İslam dünyasında değil bütün dünyada mevcuttur. Bütün insanlık bu sorunlarla karşı karşıyadır."

Derya Örs konuşmasının devamında bilginin önemine değindi. Bilginin İslamiyet ve insanlık için vazgeçilmez bir husus olduğunu belirtti.

"DİLİNİ KAYBETMİŞ OLAN MÜSLÜMANLIÄžINI DA KAYBETMİŞTİR"

Örs, "Bugün dünyada dillerini kaybetmiş olan pek çok toplum, Müslümanlığını da beraberinde yitirmiştir. Yani kendileri, anladıkları, konuştukları, bildikleri dille konuşmaktan ve onunla eğitim almaktan mahrum kalmışlarsa veya çeşitli kuşaklar sonrasında bu diller yok olmuşsa, onlarla beraber, ikinci üçüncü kuşaklardan sonra İslâm inancı da yok olmuştur veya büyük zarara uğramıştır. Bu bakımdan bizim bütün coğrafyalarımızda bir milliyetçilikten, bir şövenlikten, bir radikallikten bahsetmiyorum, ama milli varlığımızı, milli kimliğimizi ve onun en önemli araçlarından birisi olan dilimizi muhafaza etmemiz, aynı zamanda dini kimliğimizi muhafaza etmemizin de birinci derecede garantörüdür" diye konuştu.

Örs konuşmasının sonunda Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Derya Örs "Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak yıllardır vermekte olduğunuz insani mücadele bunların en güzel göstergelerinden bir tanesidir. Yani burada kendi haklarınızı, demokratik duruşunuzu, dini, kültürel ve milli haklarınızı daima en güzel yöntemlerle, en iyi yöntemlerle arıyor olmanız; gelenek ve göreneklerinizi, örfümüzü, adetimizi, inançlarımızı, hayat tarzımızı devam ettiriyor olmanız birbirlerinizi kucaklıyor, sahip çıkıyor olmanız; eğitim, bilim sanat gibi insanı insan eden unsurlara yaklaşıyor olmanız, bunlarla kendinizi besliyor olmanız, şayanı takdir ve şayanı tebrik bir duruştur. Bütün bunları sağlayan şey, aslında biraz önce genel hatlarını kabaca izah ettiğim kültür ve medeniyet anlam kodlarımızın sizin genlerinizde, zihinlerinizde bin yıllardır var olmasıdır" dedi.