Cumartesi akşamı ana muhalefet partisi SİRİZA'nın Dışişleri Bölüm Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Yorgos Katrungalos, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği'ni ziyaret etti. Yüksek Tahsilliler Derneği, bölgeye gelen siyasi parti temsilcilerinin Batı Trakya Türk Azınlığı'yla ilgili mesaj vermek istediklerinde ilk ziyaret ettikleri sivil toplum kuruluşudur. Bir heyetle birlikte derneği ziyaret eden Katrungalos, azınlığı ilgilendiren konularda dernek başkanı ve başkan yardımcısından bilgi aldı. Katrungalos, Trakya Kalkınma Komisyonu'nun raporundan ve partisinin azınlık konusuna bakış açısından bahsetti.

Ancak ziyaret sırasında son derece ilginç ve soru işaretlerine neden olacak bir olay yaşandı. Katrunaglos'a eşlik eden heyetle birlikte BTAYTD'a gelen Rodop SİRİZA Milletvekili Takis Haritu'nun eşi ve son yerel seçimlerde partinin desteğiyle Gümülcine belediye başkanı adayı olarak yarışan Eleni Lafçi, "lafın arasına girerek" önce kısa bir analiz yaptı sonra da soru sordu. Ya da temennide bulundu da diyebiliriz. Peki ne mi dedi Eleni Lafçi?

Lafçi lafı bir anlamda "azınlık okulları çok kötü, siz artık devlet okulu istemelisiniz" demeye getirdi. "Azınlık ile çoğunluk" ifadelerini sevmediğini ifade eden Lafçi, azınlık okullarının, devlet okullarına oranla çok geride kaldığını, devlet okullarının bir çok açıdan çok daha iyi eğitim verdiğini savundu. "Bu sorunun üzerine gidip gerçekleri tüm çıplaklığıyla söylememiz gerekir. Herkese eşit fırsatlar sunacak bir devlet okulu olması gerekir. Çoğunluk ve azınlık çocuklarının bir arada olacağı ve eşit eğitim alacakları bir okul olmalı. Bu da devlet okulu olmalı." ifadeleriyle dikkat çeken Lafçi, eğitim protokollerinin modernize edilerek azınlık eğitimini iyileştiremeyeceğini de iddia etti.

Özetle Sayın Eleni Lafçi, bir anlamda "azınlık okulu iyi eğitim veremiyor, kapatalım ve azınlık öğrencileri de devlet okuluna gitsin" önerisini ortaya koyuyor. "Bu talebin bizden değil, sizden gelmesi gerekiyor" diye de ekliyor. Yani azınlık okullarının işe yaramadığını ve bu okulların artık kapatılması gerektiğini azınlık olarak siz söylemelisiniz diyor!

Azınlık eğitimini, azınlık okulunu iyileştirmeyi savunması gereken siyasi bir partinin temsilcisi kalkıp "azınlık okulları kötü, kapatın gitsin" diyor! Akıl almaz bir durum! Pes sayın Lafçi, gerçekten pes!

Sayın Lafçi'nin bu hayli garip "tezlerine" gereken cevabı dernek Başkanı Hüseyin Baltacı ve Asbaşkan İlhan Mehmet verdi. "Sorunları özetlediniz ve çare olarak da azınlık okulunun kapatılmasını önerdiniz. Bunu kabul etmek mümkün değil." diyen başkan ve asbaşkan, "Aynı görüşü Arnavutluk'taki Rum azınlık okulları için de söylüyor musunuz?" sorusunu da yöneltmeden edemediler.

SİRİZA Partisi'nin yerel yetkilileri arasında yer alan, son dönemde özellikle "azınlığa yakın" görüşleri savunan parti içindeki diğer yöneticilerle görüş ayrılığını sosyal medyada açıkça dile getirmekten çekinmeyen sayın Lafçi'nin azınlığın tepkisini çekecek böyle bir öneriyi neden yaptığı gerçekten merak konusu. Sayın Lafçi'nin söylediklerini partisindeki azınlık mensuplarının da tasvip etmediğini vurgulamak gerekir.

Peki Lafçi neden böyle bir yaklaşım benimsedi? Lafçi'nin partisindeki bazı kurmaylarla azınlık konularında sosyal medyadaki tartışmaları da dikkate alınarak, siyasi kulislerde iki neden üzerinde duruluyor.

Birinci neden olarak, önümüzdeki seçimlerde eşi Takis Haritu'nun SİRİZA'nın diğer milletvekili adayı Özgür Ferhat'ın gerisinde kalmaması için "azınlık karşıtı" açıklamalarıyla azınlık seçmenini SİRİZA'dan uzaklaştırmak istemesi olarak gösteriliyor.
İkinci ihtimal olarak ise sayın Lafçi'nin parti içinde daha milliyetçi ve (azınlık eğitimi - okulu gibi) azınlık kurumlarına pek de "dostane" bir bakış açısıyla yaklaşmayan bir çevrenin temsilciliğine hazırlanıyor olabileceği.

Ne olursa olsun... Bir siyasi parti temsilcisinin, üstelik de belediye başkanlığına aday olmuş, azınlığın oylarına talip olmuş bir siyasetçinin, "azınlık okullarını kapatmalıyız ve bu talep sizden gelmeli" gibi bir öneride bulunması abesle iştigal.

Sayın Lafçi'nin sözlerini Türkçe'deki bir deyimle özetlemek gerekirse... "LAF OLA BERİ GELE!"