Bandikos ve Simeonidis kapatılan okulları ve diğer sorunları basın toplantısında değerlendirdi.
10 Eylül 2021 Cuma
Doğu Makedonya - Trakya Eyaleti Eğitim Müdürü Konstandinos Bandikos ile Eyalet Azınlık Eğitim Sorumlusu Vasilis Simeonidis, 10 Eylül Cuma günü basın toplantısı düzenledi. Eyalet Eğitim Müdürlüğünde gerçekleştirilen basın toplantısında ağırlıklı olarak bölgede kapatılan okullar konusu ele alındı.
Eyalet Eğitim Müdürü Bandikos'un, bu yıl 12 azınlık okulunun daha öğrenci azlığı gerekçesiyle kapatılması üzerine yapılan eleştirilere cevap niteliğinde bilgiler verdiği dikkat çekti. Bandikos düzenlenen basın toplantısında, sadece azınlık okullarının kapatıldığına dair bir izlenim yaratılmak istendiğini iddia etti.
Basın toplantısını izleyen tek azınlık gazetesi GÜNDEM'in Batı Trakya Türk azınlık eğitimiyle ilgili sorularını yanıtlayan Eyalet Eğitim Müdürü Bandikos ve Azınlık Eğitimi Sorumlusu Simeonidis'in somut cevaplar vermemesi dikkat çekti.
Bandikos, basın toplantısına istatistiki veriler vererek başladı. Doğu Makedonya - Trakya eyaletinde bu yıl toplam 38 okul kapatıldığını belirten Bandikos, bunlardan 2'sinin ortaokul - lise, diğer 36'sının ise ilkokul olduğunu ifade etti. Bandikos, eyalet genelinde kapatılan devlet okul sayısının 26, azınlık okul sayısının ise 12 olduğunu söyledi.
Okulların kapatılmasının nedenlerine değinen Bandikos, yıllar içinde doğum oranlarının azalması, iç ve dış göç, kadınların iş dünyasına katılması ve evlenme yaşının yükselmesi gibi konu başlıklarının okul kapanmalarındaki başlıca nedenler olduğunu öne sürdü.
Bölgedeki okulların öğrenci sayılarıyla ilgili olarak da bilgi veren Eyalet Eğitim Müdürü, azınlık okullarındaki öğrenci sayısının yıllar içinde çok ciddi oranda azaldığına dikkat çekti. 1961 - 62 eğitim yılında Batı Trakya'daki azınlık okullarında 11.399 öğrencinin olduğunu, bu rakamın 1971 - 72 eğitim yılında 15.237'ye yükseldiğini anlatan Bandikos, daha sonraki yıllarda bu sayının ciddi oranda düştüğünü kaydetti. 2001 yılında azınlık okullarındaki öğrenci sayısının 6.199'a, 2021 - 2022 eğitim yılında ise 3.811'e düştüğünü açıkladı. Bandikos, 1971 - 72 eğitim yılı baz alındığında bugünkü verilerle azınlık okullarındaki öğrenci sayısının yüzde 75 oranında azaldığını ifade etti. Bu durumun okul sayısına da yansıdığını belirten Eyalet Eğitim Müdürü, 1981 - 82 eğitim yılında 242 azınlık okulu faaliyet gösterirken bugün bu sayının 103'e gerilediğini söyledi.
Devlet okullarındaki öğrenci sayısının daha az olduğunu anlatan Bandikos, 1991 - 92 eğitim yılında devlet okullarındaki öğrenci sayısının 17.416 olduğunu. bu sayının 2021 - 22 eğitim yılında 15.396'ya düştüğünü, okul sayısının da 1991'de 252'den 2021'de 106'ya düştüğünü belirtti. Eyalet Eğitim Müdürü azınlık okullarıyla, devlet okullarını karşılaştırarak, azınlık okullarındaki öğrenci sayısının yüzde 59,21, devlet okullarındaki öğrenci sayısının ise yüzde 11,59 oranında azaldığına dikkat çekti.
Faaliyette olan azınlık okullarının az sınıflı ve az öğrencili olduğunu kaydeden Bandikos, bu okullarda kaliteli eğitim yapılamadığını savunarak, Rodop ilindeki azınlık okullarının çok önemli bir bölümünün küçük okullar olduğunu söyledi.
Bandikos, devletin azınlık okullarında öğrenci başına yılda 8 bin euro harcarken, devlet okullarında öğrenci başına 4 bin euro harcadığını öne sürdü, ancak bu bilgiyle ilgili ayrıntı vermedi.
Yaz ayları boyunca azınlık okullarının kapatılmasıyla ilgili eleştiriler yapıldığını hatırlatan Bandikos, bu eleştirilerin haksız olduğunu savundu ve "Sadece azınlık okulları kapatılıyormuş gibi yansıtıldı. Böyle bir şey yok. Bunu yapanların kötü niyetli olduğunu söylemiyorum. Ama rakamlar ortada. Birkaç gün önce bir heyet beni ziyaret etti. Bu konuyu konuştuk. Bu beni mutlu etti. Azınlık okullarını kapatalım demiyorum. Fakat küçük ve büyük okulları görünce neleri daha iyi yapabiliriz diye bakmamız gerekir. Herkes sorumluluğunu üstlenmeli." dedi.
Bazı azınlık velilerinin devlet okullarını tercih ettiğini, bu seçme hakkına sahip olduğunu belirten Bandikos, Rodop ilinde 800 ila 1.000 civarında azınlık üyesi öğrencinin devlet okullarını seçtiğini söyledi.
Basın toplantısında GÜNDEM'in azınlık eğitimiyle ilgili sorularını yanıtlayan Bandikos'un, gazetemizin sorularına somut cevap vermemesi dikkat çekti.
GÜNDEM'in, "Açıkladığınız rakamlardan görüyoruz ki azınlık okullarına öğrenci kayıtlarında yıllar içinde bir azalma olmuş. Sizce bunun sebepleri nedir? Bakanlık azınlık eğitiminin kalitesini yükseltme konusunda başarısız oldu diyebilir miyiz?" sorusuna Bandikos şu yanıtı verdi: "Bu sorunuzla ilgili olarak şunları söylemek isterim. Eğitim Bakanlığı gerek teknik ekipmanla, gerekse eğitim personeliyle hizmet ediyor. Az öğrencili azınlık okullarında istenen eğitim ve bilgi seviyesine ulaşılmamasının sebeplerini daha önce anlattık. Eğer daha iyi sonuçlar istiyorsak, azınlık çocuklarına verilen eğitimin daha kaliteli olmasını bekliyorsak ne yapmamız gerektiğine bakmak lazım. Küçük okullarla, düşük sayıda öğrencili okullarla bunu başarmak zor. Bu noktada Musaköy ve Hasanlar köy okullarını örnek verebiliriz. Musaköy okulunun bahçesi yok. Buradaki veliler illa ki bu okulun açık kalmasını istedi. Halbuki Hasanlar köy ilkokulu fiziki şartlar anlamında daha müsait."
GÜNDEM'in, "Yaz aylarında kabul edilen bir yasal düzenleme oldu. Bu düzenlemeye göre ülke genelindeki okullara bazı yetkiler tanındı. Okulların bağış kabul etme, üniversitelerle, eğitim kurumlarıyla işbirliği ve ortak çalışmalar yapabilme, yerel yönetim birimleriyle faaliyetler yapabilme gibi imkanlar getiren bir düzenlemeydi. Azınlık okulları, azınlık eğitiminin farklı bir statüsü olduğu gerekçesiyle bu düzenlemede kapsam dışı bırakıldı. Okul kapatılmaları söz konusu olduğunda genel eğitimle aynı tutulan azınlık okulları, okullara bazı yetkiler getiren düzenleme konusunda genel eğitim sisteminin dışında bırakılıyor. Fakat her iki durumda da azınlık eğitimi zararlı çıkıyor. Burada nasıl bir kriter söz konusu? Azınlık eğitimi ve azınlık okulları bazen genel eğitimle aynı çerçevede değerlendirilirken bazen farklı değerlendiriyor? Neden?" sorusuna ise Eyalet Eğitim Müdürü Bandikos şöyle yanıt verdi: "Olayları olduğu gibi söylememiz gerekir. Azınlık okulları, azınlık okulu olduğu için bu düzenlemenin dışında tutulmadı. Özel statüye sahip olmaları bu düzenlemeye dahil edilmeyi mümkün kılmadığı gerekçesiyle kapsam dışı tutuldu. Azınlık eğitiminin özellikleri bunu gerektiriyordu. Belediyelerle ilgili olarak şunu söylemek gerekir. Azınlık okullarının çoğu mülkiyet olarak vakıflara ait. Belediyeye ait değil. Belediyeler azınlık okuluna karışamaz. Azınlık okullarının, farklı eğitim kurumlarıyla ortak çalışma yapması yasaklanmıyor. Fakat bir azınlık okulunda, başka bir ülkede gerçekleşen bir darbeyle ilgili etkinlik yapmasına izin verilemez. Bu bir okulda yapılabilecek bir etkinlik değil. Bir üniversite veya eğitim kurumu azınlık okuluyla bir çalışma yapmak istiyorsa, eğitim bakanlığından izin alınır ve bu faaliyet yapılır."
Aynı soruyla ilgili olarak Azınlık Eğitimi Sorumlusu Vasilis Simeonidis de şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu konuların soğukkanlılıkla değerlendirilmesi gerekiyor. Öncelikle tozun dumanın yatışması ve sonra açıklamaların yapılması gerekir. Çünkü bu konuda eleştiri yapanlar, eğer azınlık okulları bu düzenleme dışında bırakılmasaydı o zaman azınlık eğitimini özel statüsü dikkate alınmadığı gerekçesiyle devleti uluslararası anlamalara saygı göstermediği gerekçesiyle eleştirecekti. Bu düzenlemenin bir maddesinde kapalı okulların belediyelere devredilmesi, bakım ve onarımının belediyeler tarafından yapılması öngörülüyor. Kim böyle bir şeyi reddedebilir? Azınlık okullarının bunun dışında tutulmasını önerenler mantıksız kişiler mi? Azınlık okullarının çoğu vakıf binası. Okulların da yöneticisi okul encümen heyeti. Nasıl vakıfa ait olan bir yeri, başka bir kuruma devredersin? Bir başka konu. Azınlık okulları kapatılmıyor. Azınlık okullarının faaliyeti durduruluyor. Okullardaki kadrolar iptal edilebilir ancak azınlık okulu ortadan kaldırılmıyor. Azınlık okulları farklı bir şekilde kuruluyor. Azınlık okullarının kurucusu var. Nasıl Lozan Antlaşması'nın öngördüğü bir şeyi sen değiştirmek istersin? Eğer birileri Lozan Antlaşması'nın değiştirilmesini istiyorsa o başka bir konu. Azınlık okullarını bu maddelerin dışında tutulma nedeni azınlık okullarının değerini düşürmek değil. Sen üniversitelerle azınlık okullarının ortak çalışma yapmasını istiyorsan yapabilirsin. Ama önce Eğitim Bakanlığına başvurup bunun için izin alacaksın. Devlet azınlık eğitimi statüsüne, uluslararası anlaşma ve protokollere uygun bir şekilde hareket etmek zorundaydı ve öyle de yapıyor."
GÜNDEM'in, "Rekor sayıda öğrencisi olan ve eyalet genelinde vardiyalı eğitim yapmak zorunda olan tek eğitim kurumu İskeçe Azınlık Ortaokul Lisesi'nin bina sorunu için bir çözüm bulunacak mı?" sorusuna ise Simeonidis şu yanıtı verdi: "İskeçe Azınlık Ortaokul ve Lisesinin fiziki şartları gerçekten de çok sınırlı. Bu bina daha önce kız lisesi olarak hizmet vermiş, daha önceleri ise tütün deposuymuş. Bu okula alınacak öğrencilerle ilgili olarak daha önce çıkmış olan bir bakanlık kararı var. Bu bakanlık kararına göre buraya kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler önce bir ön kayıt yaptırıyor. Daha sonra ise alınacak öğrenciler kurayla belirleniyor. Son yıllarda devlet kura yöntemini uygulamıyor. Bu bakanlık kararı tabii ki iptal edilmedi, ancak devlet bunu uygulamıyor ve tüm öğrenciler kayıt ediliyor. Bu yıl da aynı uygulama devam edecek. Devlet buna paralel olarak ortaya çıkan ihtiyacı gidermek için de çareler aramaya başladı. Bu çerçevede İskeçe vakıf idaresine ait olan bir bina bulundu ve gereken çalışmalar yapıldıktan sonra buraya 4 sınıf yapılarak okulun kullanımına verildi. Ancak öğrenci sayısı arttığı için mevcut sınıflar yetersiz geldi ve bazı sınıflar vardiyalı eğitime geçti. Bu vardiyalı eğitim sorunu belki bölgemizde tek olabilir, ancak ülke genelinde de örnekleri var. Buna paralel olarak devlet çocukların en iyi şekilde eğitim alabilmesi için en uygun çareyi aramaya çalışıyor."
Konuşmasının sonunda Kovid -19 salgınıyla mücadeleye de değinen Eyalet Eğitim Müdürü Bandikos, Doğu Makedonya - Trakya eyaleti genelinde sözleşmeli eğitimcilerin yüzde 73,19'unun Kovid -19 aşısını yaptırdığını, yüzde 3,67'sinin Kovid -19 hastalığını geçirdiğini, yüzde 23,15'inin ise negatif test sonucu sunduğu bilgisini verdi. Yeni tayin edilen eğitimcilerin ise yüzde 81,57 oranında aşılı olduğunu, yüzde 1,7'sinin hastalanıp iyileştiğini, yüzde 16,67'sinin ise negatif test sonucu ibraz ettiğini belirtti.
Haberler
Yunanistan, S-300’ü Ermenistan’a mı veriyor?
Ampelokipi’deki patlamayla ilgili bir kişi daha gözaltına alındı