10-09-2021
Aşılıların virüse yakalanmasına sebep olan 4 etken
İngiltere'de yapılan araştırma, aşı olanların koronavirüs sebebiyle hastalanmalarına yol açan etkenleri belirledi.
İngiltere'deki East Anglia Üniverisitesinin araştırmasına göre, aşı olanlar ikinci doz aşının üzerinden 2 hafta geçtikten sonra yüksek koruma oranına ulaşmalarına rağmen virüsü hafif semptomlarla geçirebilir. Aşılarını tamamlanmış olanların sadece yüzde 0,2'si semptom gösteriyor.
Aşı olanlarla olmayanların göstereceği ortak semptomlar baş ağrısı, koku alma kaybı ve boğaz ağrısı iken, sadece aşısız olanlarda yüksek ateş ve sürekli öksürme semptomları görülüyor. Bir araştırmaya göre, aşılı olanların yüksek ateş ve yoğun öksürük semptomları göstermesi aşı olmayanlara oranla yüzde 58 daha az.
Aşı olan 500 kişiden birinin koronavirüs semptomları göstermesindeki etkenler ise şöyle:
Araştırmaya göre birinci etken yapılan aşı türü. Son yapılan klinik araştırmalara göre, Pfizer-BionTech aşısının virüse karşı koruyuculuğu yüzde 95, Moderna'nın yüzde 94, Astrazeneca'nın yüzde 70 (iki aşı arasının uzun olması durumunda bu oran yüzde 81'e ulaşıyor), Johnson & Johnson aşısının ise yüzde 66.
İkinci etken aşıların koruma süresi. İngiltere ve İsrail'de son dönemde yapılan araştırmalara göre, Pfizer-BionTech aşısının etkinliği aşıyı yaptıktan 6 ay sonra azalmaya başlıyor. Diğer aşılarda da aynı durumun geçerli olduğu büyük bir ihtimal olarak görülüyor.
Üçüncü ve önemli bir diğer etken ise mutasyonlar. İngiltere Ulusal Sağlık Kurumunun verilerine göre, Pfizer-BionTech aşısının yüzde 95'lik koruma oranı koronavirüsün ilk mutasyonu ile ilgili. Aşının Alpha mutasyonuna karşı koruma gücü yüzde 93'e düşerken, bu oran Delta mutasyonuna karşı yüzde 88'lere kadar gerileyebiliyor.
Dördüncü ve kritik etken ise bağışıklık sistemi. Her insanın bağışıklık sistemi farklı olduğu için aşıların koruma oranları da farklılık gösterebiliyor. Bağışıklık sistemi zayıf olanlarda aşıların etkisinin çok daha kısa sürede kaybolacağı belirtiliyor.
Risk gruplarının aşılanan ilk kişiler olduğu göz önüne alındığında, uzmanlar bu grubun 3. doz aşıya daha fazla ihtiyacı olduğunu ve aşılandıkları dönemden günümüze kadar geçen süre göz önüne alındığında, bugün virüsten hastalanma risklerinin daha yüksek olduğunu belirtiliyor.