10-07-2021
Avgi Gazetesi gözüyle İTB davası
Yargıtay'ın İskeçe Türk Birliği ile ilgili aldığı son karar, Atina'da yayımlanan Avgi Gazetesi'nde yer alan yazıda değerlendirildi. İTB'nin tarihi bir dernek olduğuna vurgu yapılan yazıda, eski milletvekili Mustafa Mustafa, İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek ve Rodop İli SİRİZA Koordinatör Vekili Özgür Ferhat'ın görüşlerine yer verildi.
Yargıtay'ın İskeçe Türk Birliği ile ilgili aldığı son karar, Atina'da yayımlanan Avgi Gazetesi'nde yer alan yazıda değerlendirildi. İTB'nin tarihi bir dernek olduğuna vurgu yapılan yazıda, eski milletvekili Mustafa Mustafa, İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek ve Rodop İli SİRİZA Koordinatör Vekili Özgür Ferhat'ın görüşlerine yer verildi.
Avgi Gazetesi'nde, "Yargıtay, 1927'den beri söz konusu adıyla faaliyet gösteren tarihi bir dernek olan İskeçe Türk Birliği'nin tanınma talebini reddetti." denilen 9 Temmuz Cuma tarihli yazıyı, Stamatis Sakelion kaleme aldı.
İTB'nin yıllarca bölgede kültür alanına ve barış içinde bir arada yaşamaya katkı sağlayan tarihi bir dernek olduğu belirtilen yazıda, kurulduğu 1927 yılından 1980'li yıllara kadar gerek tüzüğü, gerekse ismiyle bir sorun yaratmadan faaliyet gösterdiğine dikkat çekildi.
Yazıda, "O dönem PASOK hükümeti, İskeçe Türk Birliği ve Gümülcine Türk Gençler Birliği'nin tabelalarını indiriyor. Bu karar esasen Rauf Denktaş'ın 'Kuzey Kıbrıs Devleti' ilanına misilleme olarak geliyor. Yunan yönetimi tipik olarak bu derneklerin tüzüklerinde sorun 'keşfediyor.' O zamandan beri İTB sorunu mahkemelik oluyor ve Atina ile Strasbourg arasında gidip geliyor." ifadeleri yer aldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin uyarılarına rağmen Yargıtay'ın geçtiğimiz günlerde 5-0 oyla İTB'nin tanınma talebini reddettiği kaydedilen yazıda, söz konusu derneğin bugün (10 Temmuz) için aldığı eylem kararına da dikkat çekildi.
MUSTAFA MUSTAFA
Rodop SİRİZA eski Milletvekili Mustafa Mustafa, Avgi Gazetesi'ne yaptığı değerlendirmede, Yargıtay'ın İTB ile ilgili kararının "adli değil, siyasi" olduğunu söyledi. Trakya'da herkesin yüzyıllardan bu yana bir kimliği olduğuna dikkat çeken Mustafa, İTB'nin olası tanınmasının Lozan Antlaşması'na halel getirmeyeceğini belirtti.
Atina ile Strasbourg arasındaki bu anlamsız ve ülke için zararlı olan çekişmenin devam edeceğini söyleyen Mustafa Mustafa, SİRİZA’nın hem Parti Konferansı’nın hem de Siyasi Konsey’in Avrupa Mahkemelerinin kararlarına saygı gösterilmesine ilişkin kararını hatırlattı ve bunun, soruna demokratik bir çıkış yolu olduğunu belirtti.
Mustafa Mustafa, bir AB üyesi ülkenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını "a la carte" olarak kabul edemeyeceğini de sözlerine ekledi.
HÜSEYİN ZEYBEK
İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek de Yargıtay kararının "hukuki değil, siyasi" olduğunu söyledi.
Kendini tanımlamanın ve dolayısıyla derneklerin isimlendirilmesinin insanların vazgeçilmez bir hakkı olduğuna dikkat çeken Zeybek, İTB'nin Trakya'daki halklar arasında bir işbirliği köprüsü işlevi gördüğünü vurguladı.
Kontoni'nin bakanlığı sırasında SİRİZA tarafından atılan adımın başarıyla sonuçlanmadığını ve partinin programlarına uymadığı için o dönem desteklemediğini hatırlatan Zeybek, SİRİZA'nın son dönemde ortaya koyduğu görüşünün bu konuda bir çıkış yolu ve azınlığın taleplerine demokratik bir çözüm getirdiğini söyledi.
ÖZGÜR FERHAT
Rodop ili SİRİZA Koordinatör Vekili Özgür Ferhat da gazeteye yaptığı yazılı açıklamada, gerek İTB davasının ele alınışı gerekse red kararlarının, azınlığın hakları konusunda yıllardır süregelen "hoşgörüsüzlük ve dogmacılığı" ortaya koyduğunu söyledi. Ferhat, söz konusu durumun, demokrasi ve insan hakları konuları önünde bir engel teşkil ettiğine dikkat çekti.
Özgür Ferhat, İTB'yi "Hem azınlık hem de çoğunluktan kurucu üyelerle, kültür, sanat ve edebiyatta uzun bir geleneğe sahip, bölgedeki farklı nüfus gruplarının uzlaşma, bir arada ve barış içinde yaşamasında köprü olduğu kanıtlanmış önemli bir dernek." ifadeleriyle tanımladı. Ferhat, derneğin yeniden açılması ve yasal statüsünün iade edilmesi talebinin reddedilmesiyle Yunanistan'ın sınıfta kaldığını söyledi.
Konuyla ilgili olarak eski hükümetlere ve özellikle PASOK'a sorumluluk yükleyen Ferhat, "azınlıkta olan küçük sosyal grupların derneklerine prim verilirken, azınlığın çoğunluğuna dernekleri aracılığıyla kendini ifade etme hakkının tanınmadığını" söyledi.
Ferhat, ülke demokrasinin azınlık haklarının verilmesiyle tehliye düşmeyecek kadar güçlü olduğuna da dikkat çekti.