02-04-2021
ABD 2020 Yunanistan İnsan Hakları Raporu yayımlandı
Halit Habipoğlu: "Son iki yıldır Batı Trakya Türklerinin sorunları ABD raporunda daha da az yer buluyor. Raporun azınlık dostu bir tavır ve üsluba sahip olduğunu söylemek zor, raporun genelinde Batı Trakya Türkleri ile ifadelerde ABD'nin Yunan devleti ve hükümetinin görüşü ile paralel bir tutum sergilediğini görüyoruz."
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, 2020 İnsan Hakları Uygulamaları Raporu'nu yayımladı. Dünya genelinde insan haklarının durumunun ülkeler bazında incelendiği raporun Yunanistan bölümünde ağırlıklı olarak ülkedeki mültecilere ilişkin konular ele alınırken ulusal/ırksal/etnik azınlık grupları üyeleri başlığı ile Batı Trakya Türk toplumuna ilişkin konular da çok sınırlı bir biçimde raporda yer buldu.
2019 raporundaki ifadeler tekrar edilerek bu yılki raporda hükümetin bireyin kendini tanımlama hakkını tanımasına karşın kendini bir azınlık grubunun mensubu olarak tanımlayan birçok kişinin kimliğini özgürce ifade etmede ve kültürünü devam ettirmede zorluklarla karşılaştığı belirtiliyor. Raporda ülkedeki bazı vatandaşların kendilerini Türk, Pomak, Ulak, Roma, Arvanit veya Makedon olarak tanımladıkları kaydediliyor. Bazılarının etnik veya dilsel azınlıklar olarak hükümet tarafından resmi olarak tanınma taleplerinin başarısızlıkla sonuçlandığı ifade edilen raporda mahkemelerin rutin bir biçimde isminde etnik temelde Türk kelimesini bulunan (Batı) Trakya'daki derneklerin kayıt başvurularını reddettiği belirtiliyor.
Raporda, anayasa ve yasaların ülkedeki azınlıklara mensup kişilere karşı ayrımcılığı yasaklamasına rağmen Roma ve diğer azınlık gruplarının ayrımcılığa uğradığı ifade ediliyor. Bireylerin kendilerini yasal olarak Türk olarak tanımlayabildikleri, bu terimi kullanan derneklerin hukuki statü olmaksızın olağan faaliyetler gerçekleştirebildikleri ileri sürülüyor. Bununla birlikte isminde "Türk" ve "Türkçe" kelimeleri geçen derneklerin mahkemeler tarafından kaydedilmediği belirtiliyor. Ayrıca raporda iki milyondan fazla Yunan vatandaşının etnik ve dilsel olarak kendilerini Makedon olarak tanımladıkları gerekçesi ile Slav gruplarının Makedon terimini kullanması talebini hükümet yetkililerinin ve mahkemelerin reddettiği de aktarılıyor.
Geçen yılki raporda olduğu üzere bu yıl da Batı Trakya Türk toplumunun nüfusu ile herhangi bir rakam verilmiyor. Bu yılki raporda 1923 Lozan Antlaşması'na dayanarak ülkede dini Müslüman bir azınlık olduğu belirtilerek, Trakya'da ikamet eden Müslümanların Türk, Pomak ve Roman topluluklara mensup olabileceği ifadesi ile büyük ölçüde devlet tezi ile uyumlu bir açıklama yapılıyor.
Batı Trakya Türk toplumunun eğitim alanında yaşadığı sorunlara ilişkin olarak ise 2018-2019 eğitim yılında Türkçe ve Yunanca dillerinde 115 ilkokul ile iki dini okul bulunduğu ifade edilen raporda, geçen yıl da olduğu gibi bazı azınlık mensuplarının hükümetin ilave özel ortaokul açılması talebini görmezden geldikleri eleştirisinde bulundukları, altyapının ihtiyaçlara cevap vermediğini belirttikleri görüşü tekrar ediliyor. Aynı zamanda "Müslüman Azınlık" temsilcilerinin ilkokul sayılarındaki azalmaya dikkat çektikleri belirtilen raporda, hükümetin öğrenci azlığı nedeniyle yasaya göre öğrenci sayısı 9'dan az olan okulların faaliyetlerini geçici olarak durdurduğu kaydediliyor. İlgili makamlar tarafından yapılan açıklamaya göre, 2019-2020 eğitim yılında Doğu Makedonya-Trakya Eyaleti'nde 20 okulun faaliyetlerinin durdurulduğu, bu 20 okuldan 5'inin azınlık ilkokulları olduğu tekrar edilerek, bu yılki raporda 28 Nisan'da iki azınlık okulunun daha faaliyetlerinin bakanlık kararı ile durdurulduğu bilgisi ilave ediliyor. Buna karşın eğitim alanında özerk kılınan Batı Trakya Türk toplumunun iki dilli Türk anaokullarının eksikliği ve eğitimdeki diğer sorunlar ile Batı Trakya Türk toplumuna ait dini okullar olan medreselerde yaşanan problemler raporda yer bulmuyor.
Dernek kurma özgürlüğü konusunda ise geçen yılki raporla aynı şekilde anayasa ve yasanın dernek kurma özgürlüğünü tanımasına karşın hükümetin kolektif etnik kimliğin bir işareti olarak kendilerini Makedon olarak tanımlayanlara ait dernekler ile isminde Türk kelimesi geçen derneklerin isimleri konusunda hukuki kısıtlamalarının devam ettiği tekrar ediliyor. Geçen yıl olduğu üzere bu yılki raporda da isminde Türk kelimesi geçtiği için kapatılan ya da kurulmalarına izin verilmeyen üç derneğe ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ve Yunanistan'ın bu kararları 2008'den bu yana uygulamamasından hiç bahsedilmiyor.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bu yılki raporunda 2019 raporunda yazanlar çoğunlukla tekrar ediliyor. Geçmiş yıllarda raporda Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarına daha çok yer verilirken son iki yıldır Batı Trakya Türklerinin sorunları ABD raporunda daha da az yer buluyor. Ağırlıklı olarak Batı Trakya Türklerinin eğitimi ile ilgili konuların yer bulduğu raporda toplumumuzun bazı görüş ve talepleri yer bulmakla birlikte raporun azınlık dostu bir tavır ve üsluba sahip olduğunu söylemek zor. Zira Batı Trakya Türk toplumuna ait isminde 'Türk' kelimesi geçen derneklerin kapatılması veya kayıt edilmemesine ilişkin AİHM kararlarının hükümet tarafından uygulanmamasına raporda yer verilmemesi ciddi ve büyük bir eksiklik. Zaten raporun genelinde Batı Trakya Türkleri ile ifadelerde ABD'nin Yunanistan'da devlet ve hükümetin görüşü ile paralel bir tutum sergilediğini görüyoruz. Her yıl yaptığımız gibi bu yıl da ABD raporunda Batı Trakya Türkleri ile ilgili konulara paralel olarak bir rapor hazırlayacağız, bu raporumuzda Batı Trakya Türk toplumunun insan ve azınlık hakları alanındaki sorunlarını detaylı bir biçimde ele alarak raporumuzu ilgili ABD makamlarına ileteceğiz." açıklamasında bulundu.
ABD 2020 Yunanistan İnsan Hakları Raporu'nun tam metnini okumak için:
https://www.state.gov/reports/2020-country-reports-on-human-rights-practices/greece/